Ana içeriğe atla

Fetullah Gülen'in şehrinde çekilen dizi banshee



Yabancı dizilerin sıkı takipçisi olanların gözünden kaçmamış olduğuna eminim. Ancak genelde arkadaş tavsiyeleriyle daha popüler dizilere yönelenlerin gözünden kaçmış olma ihtimali yüksek bir dizi var. Ortalıkta pek reklamı geçmiyor, açıkçası etrafımdaki arkadaşlarımdan da pek haberi olana rastlamadım. Banshee adını hiç duydunuz mu? True Blood dizisinin yaratıcılarından, ilk sezonu geçen sene yayınlanan bu sıkı aksiyon,suç ve drama içeren dizinin yeni sezonunun iki bölümü de geçti bile. Dışarıdan bakıldığında Pensilvanya eyaletinde sakin bir “Amish” kasabası gibi görünen Banshee aslında bir sürü karanlık sırrı içinde barındıran ve kanlı geçmişi olan bir yerdir. Nasıl ama tam bir film eleştirmeni tadında başladım dimi? Ne yazık ki öyle devam etmeyeceğim çünkü hiç beceremem o tarz yazıları. 15 yılını hapiste geçirdikten sonra yolu Banshee kasabasına düşen Lucas Hood daha dakika bir gol bir dercesine girdiği barda öldürülen kasabaya yeni atanmış şerifin yerine geçer. Eski bir suçlu olmanın verdiği muazzam adam dövme ve suçu çok iyi tanıma yeteneğiyle şeriflik görevinin hakkını verir. Ancak geçmişi sürekli onu takip etmektedir ve eski suç ortağı da aynı kasabada bir adamla evlenip başka bir isimle yepyeni bir hayat kurmuştur.




Kasabadaki amish’ler, kumarhane sahibi Kızılderililer, cirit atan federaller ve tabii ki eski suç ortağının Rus mafyası babası arasında bir de “Önce vur soruları sonra sor” tarzında icra ettiği şeriflik Lucas’ın tüm mesaisini almaktadır. Mesaiden kastım bolca dayak ve kasabadaki hanımlar ile inceden münasebetler tabii. Bir yandan eski suçlu bir yandan sahte şerif olmanın ağırlığını son derece detaylı bir şekilde anlatan dizi konu olarak da gerçekten son derece güzel işlenmiş. Geçmişe sürekli flashback yapan ve boşlukları yavaş yavaş dolduran senaryosuyla Banshee gerçekten de bu tarzı sevenler için izlemeye değer bir dizi. Hazır Breaking Bad bitti diye üzülüyorken ve Game of Thrones’un başlamasına daha varken birkaç hafta sonunuzu dizinin birinci sezonuna ayırıp izlemenizde büyük fayda görüyorum. Naçizane önerimdir. Şimdiden iyi seyirler. P.S: Dizinin IMDB notunun bence fazlasıyla hakkedilmiş bir 8.1 olduğunu da hatırlatma gereği duyuyorum Dizinin en az kendisi kadar başarılı introsunu da buradan izleyebilirsiniz.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Metaverse arsa dolandırıcılığına aman dikkat!

 Facebook'un  Metaverse işine girmesiyle birlikte tüm dünyada bir Metaverse çılgınlığı yaşanıyor şu sıralar. Metaverse üzerinden arsa/arazi satın almalar, Metaverse coin'leri vs.  Peki daha şimdiden Metaverse üzerinden bir arsa satın almak mantıklı mı? AMAN DİKKAT! metaverse’de bir şey satanların büyük bir çoğunluğu dolandırıcıdır. Kendi ekosistemleri yoktur ya da tutmayacağını bildikleri halde bir şeyler satarlar. Kalan yüzde 1’in de 1-2 tanesi tutar. O da decentraland, sandbox, enjin vs. gibi çok yatırım almış olanlar olabilir. Metaverse dediğiniz şey sanal bir evren. teknolojiye yatırım yapan her firma kendi sanal evrenlerini, sanal dünyasını, sanal alanını kurabilir. yani depolama alanı ve server'ınız varsa onlarca dünya kadar alan oluşturabilirsiniz. gelecekte de facebook, instagram, google, samsung, adidas, nintendo vs. hepsi kendi sanal alanını oluşturabilir. içine girince kiminde oyun oynarsın, kiminde ayakkabı denersin, kiminde çamaşır makinesi alırsın. içine de ...

Geleneksel bir gazetecinin Snapchat’le imtihanı

Beni yakından tanıyanlar bilir; haber alma konusunda acayip muhafazakâr biriydim; yani illa medyum gazete, televizyon olacak. Muhabirken de televizyona geçme tekliflerinin reddettim ve hep dergi, gazete gibi basılı mecralarda çalıştım. Yıllar yılları kovaladı. Kızı doğurmuşum, beşiğinde sallıyorum telefonum çaldı; benim gibi aşağı yukarı aynı zamanlarda anne olan gazeteci arkadaşım arıyordu:  “Ya Ayten Facebook diye bir platform var, uzun uzun vakti olmayan için birebir. İki dakika girip çıkıyorsun. Millet orada fotoğraf falan paylaşıyor. Çok eğlenceli. Sen de girsene.” Fikir kafama yattı çünkü daha kırkı çıkmamış bebeğin kırkına merdiven dayamış, ömrü okumakla geçmiş annesi olarak ne kitap okuyabiliyordum ne de film izleyebiliyordum; ara ara kızım uykudayken ben de pert bir şekilde kendimi yatak-yastığa gömmediysem beşer onar dakikalık vakitlerim oluyordu. Oyalanmak kafa dağıtmak için iyi olabilirdi ve 2007’de bir Facebook hesabım oldu, hâlâ da hesap açık. (Bura...

Central Park'ı Mega Bir Yapıya Dönüştürmeyi Hedefleyen Muhteşem Proje Teklifi

Yitan Sun ve Jianshi Wu ismindeki iki tasarımcı, Central Park'ın altındaki ana kayayı kazarak, parkı içine daha fazla insanı alabilecek hale getirmek istiyor.  eVolo'nun her yıl düzenlediği gökdelen yarışmasında birinci olan tasarımcıların proje teklifinde şöyle yazıyor: "Hedef, arazi ve mimari arasındaki geleneksel ilişkiyi, işgal edilebilir yerlerin doğayla direkt olarak bağlantılı olmasını sağlayacak biçimde tersine çevirmek. Etrafındaki yüksek derecede yansıtıcı cam kaplama sayesinde, parkın içindeki manzara bir sonsuzluk illüzyonu yaratarak fiziksel sınırların ötesine uzanabilir. New York şehrinin kalbinde, yeni bir ufuk doğuyor." Haberin Tamamı İçin:  http://www.boredpanda.com/central-park-g... "3 km²'lik bir alana yayılan şehir parkı Central Park, New Yorklulara yoğun kent hayatından uzaklaşma fırsatını sunuyor. Ancak, nüfusun yalnızca bir kısmı bunun tadını çıkarabiliyor." Parkı daha fazla insan için kullanışlı hale getirmek isteyen ...