Ana içeriğe atla

The Guardian Can Alıcı Soruyu Sordu, Okuyucuları Cevapladı: Neden Ankara Olmadınız? yorumlar görüşler

Ekim ayından bu yana 3 farklı terör saldırısına sahne olan ve 200'e yakın insanın hayatını kaybettiği başkent Ankara'da, 13 Mart'ta gerçekleşen son saldırının yankıları halen yoğun.

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, 13 Mart saldırısı ekseninde bir makale yayınladı.

İngiltere'nin önde gelen gazetelerinden The Guardian, 13 Mart saldırısı ekseninde bir makale yayınladı.
Makalede patlamanın dünya kamuoyunda yeteri kadar ilgi görmediğinden ve Paris saldırılarının ardından gösterilen hassasiyetin ortaya konmadığından bahsedildi.

Saldırı sonrası Ankara'da yaşayan İngiliz piyanist James Taylor'ın Facebook hesabından düşüncelerini paylaşması viral olmuştu.

Genç İngiliz batı medeniyetini muhatap alarak "Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?" sorusunu sormuştu.

Genç İngiliz batı medeniyetini muhatap alarak "Charlie oldunuz, Paris oldunuz, peki Ankara olacak mısınız?" sorusunu sormuştu.

The Guardian da genç sanatçıyla paralel bir söylem geliştirdi ve aynı soruyu okuyucularına ve dünya kamuoyuna yöneltti.

The Guardian da genç sanatçıyla paralel bir söylem geliştirdi ve aynı soruyu okuyucularına ve dünya kamuoyuna yöneltti.
Kullanıcı yorumları ise konuya farklı açılımlar getirdi denebilir. 

Bu yorumlardan en çok beğenilenler ise şu şekilde:

Not: Yorumlar site kullanıcıları tarafından en beğenilenler arasından derlenmiştir. Tarafımızdan verilen destek ya da onay söz konusu değildir.

#1

#1
"Yakınımızda yaşanan ve tarihsel anlamda bağlarımızın olduğu bir yerde yaşananların daha çok ilgimizi çekmesi şaşırtıcı değil." 

#2

#2
"İki sebebi var: İlki Paris coğrafi ve kültürel anlamda bizim arka bahçemiz sayılır. ABD ile yakınlığımız da aynı sebepten. 
İkincisi Ankara sıradan bir Avrupa başkenti değil. Haritaya bakmanız bile yeterli olacaktır. Türkiye’nin büyük bir bölümü orta doğuda ve ülke orta doğunun bütün işlevsiz rejimlerinin özelliklerini taşıyor. Ve hızla bir diktatörlük olma yolunda ilerliyor."

#3

#3
"“Ben Ankara’yım” demek Türkler için destekleyici olabilirdi, ama sonrasında Ermeni soykırımını hatırlatarak “Ben bir Ermeniyim” demek de icap ederdi. Aynı şekilde “Ben Kıbrıs’ım” diyerek Kıbrıs’daki işgali de hatırlatmak gerekirdi ya da “Ben bir Kürdüm” diyerek doğuda öldürülen yüzlerce Kürt’ü hatırlatırdık." 

#4

#4
"Belki de batı medyası orta doğu ülkeleri yerine batı ülkelerine odaklandığı içindir."

#5

#5
"Paris’te her zaman inanılacak şeyler, bir hakikat var… Türkiye’de Erdoğan rejiminde inanılacak ne var?"

#6

#6
"İstanbul’daki bir futbol maçında Paris’e saygı duruşu yapılırken, taraftarlar hep bir ağızdan “Allahu ekber” diye bağırdı." 

#7

#7
"Paris benim için bir tren seferi mesafesinde. Hamur işinden daha iyi anlamaları hariç bizimle aynı sayılırlar. Orada ölen ben ya da ailem olabilirdi. Ankara ise orta doğuda. Ankara’da tanıdığım kimse olamaz. Zaten benim gibi değiller. Mesela Irak da öyle. Doğru ya da yanlış, bakış açısı budur." 

#8

#8
"Charlie Hebdo saldırısı yapıldı, çünkü radikal dinciler ifade özgürlüğünden hoşlanmaz. Bir avuç savunmasız gazeteciye yapılan saldırı elbette her kesimden destek alır.
Ankara saldırısı yapıldı çünkü Kürt halkı baskılanıyor ve bombalanıyor ve ifade hakları ellerinden alınıyor. Bu yüzden ahlaki açıdan Türkiye’ye destek vermek zor." 

#9

#9
"Durum o kadar zor ki insan neresinden başlayacağını bilemiyor. 
Bir tarafta batı kültürüne düşman fanatik ve gözü dönmüş bir örgüt var ve bu kültürün temel direklerinden birine saldırı düzenliyor. 
Öbür yanda kabul edilmese de devam eden bir iç savaş var, zulme uğrayan azınlıkların -masum sivillerin- kendi memleketlerinde kuşatıldığı. 
Evet iki tarafta da masum siviller katledildi. Ama üzerinde biraz düşününce aradaki farkı kavramak zor olmuyor." 

#10

#10
""Ankara olacak mısınız?"
Hayır. 
Türkiye jet hızıyla dibi görüyor. Önümüzdeki 30 yıl içinde bugünkü Suriye'ye benzer bir yere dönüşecek. 
Din her şeyi zehirliyor."

#11

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Metaverse arsa dolandırıcılığına aman dikkat!

 Facebook'un  Metaverse işine girmesiyle birlikte tüm dünyada bir Metaverse çılgınlığı yaşanıyor şu sıralar. Metaverse üzerinden arsa/arazi satın almalar, Metaverse coin'leri vs.  Peki daha şimdiden Metaverse üzerinden bir arsa satın almak mantıklı mı? AMAN DİKKAT! metaverse’de bir şey satanların büyük bir çoğunluğu dolandırıcıdır. Kendi ekosistemleri yoktur ya da tutmayacağını bildikleri halde bir şeyler satarlar. Kalan yüzde 1’in de 1-2 tanesi tutar. O da decentraland, sandbox, enjin vs. gibi çok yatırım almış olanlar olabilir. Metaverse dediğiniz şey sanal bir evren. teknolojiye yatırım yapan her firma kendi sanal evrenlerini, sanal dünyasını, sanal alanını kurabilir. yani depolama alanı ve server'ınız varsa onlarca dünya kadar alan oluşturabilirsiniz. gelecekte de facebook, instagram, google, samsung, adidas, nintendo vs. hepsi kendi sanal alanını oluşturabilir. içine girince kiminde oyun oynarsın, kiminde ayakkabı denersin, kiminde çamaşır makinesi alırsın. içine de ...

Geleneksel bir gazetecinin Snapchat’le imtihanı

Beni yakından tanıyanlar bilir; haber alma konusunda acayip muhafazakâr biriydim; yani illa medyum gazete, televizyon olacak. Muhabirken de televizyona geçme tekliflerinin reddettim ve hep dergi, gazete gibi basılı mecralarda çalıştım. Yıllar yılları kovaladı. Kızı doğurmuşum, beşiğinde sallıyorum telefonum çaldı; benim gibi aşağı yukarı aynı zamanlarda anne olan gazeteci arkadaşım arıyordu:  “Ya Ayten Facebook diye bir platform var, uzun uzun vakti olmayan için birebir. İki dakika girip çıkıyorsun. Millet orada fotoğraf falan paylaşıyor. Çok eğlenceli. Sen de girsene.” Fikir kafama yattı çünkü daha kırkı çıkmamış bebeğin kırkına merdiven dayamış, ömrü okumakla geçmiş annesi olarak ne kitap okuyabiliyordum ne de film izleyebiliyordum; ara ara kızım uykudayken ben de pert bir şekilde kendimi yatak-yastığa gömmediysem beşer onar dakikalık vakitlerim oluyordu. Oyalanmak kafa dağıtmak için iyi olabilirdi ve 2007’de bir Facebook hesabım oldu, hâlâ da hesap açık. (Bura...

Central Park'ı Mega Bir Yapıya Dönüştürmeyi Hedefleyen Muhteşem Proje Teklifi

Yitan Sun ve Jianshi Wu ismindeki iki tasarımcı, Central Park'ın altındaki ana kayayı kazarak, parkı içine daha fazla insanı alabilecek hale getirmek istiyor.  eVolo'nun her yıl düzenlediği gökdelen yarışmasında birinci olan tasarımcıların proje teklifinde şöyle yazıyor: "Hedef, arazi ve mimari arasındaki geleneksel ilişkiyi, işgal edilebilir yerlerin doğayla direkt olarak bağlantılı olmasını sağlayacak biçimde tersine çevirmek. Etrafındaki yüksek derecede yansıtıcı cam kaplama sayesinde, parkın içindeki manzara bir sonsuzluk illüzyonu yaratarak fiziksel sınırların ötesine uzanabilir. New York şehrinin kalbinde, yeni bir ufuk doğuyor." Haberin Tamamı İçin:  http://www.boredpanda.com/central-park-g... "3 km²'lik bir alana yayılan şehir parkı Central Park, New Yorklulara yoğun kent hayatından uzaklaşma fırsatını sunuyor. Ancak, nüfusun yalnızca bir kısmı bunun tadını çıkarabiliyor." Parkı daha fazla insan için kullanışlı hale getirmek isteyen ...